Ayşe Hatun Önal Posta Gazetesinden Suna Akyıldız’a ‘Taşıyıcı annelik’ ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Akyıldız, 40 yaşındaki güzel popçuya “çocuk planın var mı” diye sorunca Önal’ın cevabı ilginç oldu. Çok yoğun olduğunu söyleyen ünlü şarkıcı, yakın arkadaşı Tuba Ünsal’ın iki tane çocuğu olduğunu, taşıyıcı annelik için ona soracağını ve eğer kabul ederse çocuk sahibi olacağını açıkladı.
İşte O Röportaj:
Ayşe Hatun Önal’ı 1999’da katıldığı ve dereceye girdiği Miss Turkey güzellik yarışmasından beri tanırım. Egosu, kaprisi neredeyse sıfırdır. Şu an geldiği nokta da bunun kanıtı. Kimseye bulaşmadan, kimseye laf atmadan sadece işini yapar. Ayşe, modelliği bırakıp şarkıcılığa adım attığından beri inanılmaz başarılı işler yapıyor. Uzun bir aradan sonra hem yeni singel’ı ‘Katakulli’yi hem de bu aralar neler yaptığını konuşmak için bir araya geldik
Yeni şarkın ‘katakulli’ çok konuşuluyor. Bu ilgiyi bekliyor muydun?
Ben işimi severek yapıyorum. Katakulli’nin başarısı da bu sevginin yansıması. Şarkı seçimlerimde çok titiz davranıyorum. Acele karar vermiyorum. Emin olduğumda harekete geçiyorum.
● Listelerde üst sıralardasın…
Katakulli işleri sevmem. Gerçek başarıyla mutlu olmayı seven biriyim. Radyolarda şarkımızın sevilmesi ve en çok çalınanlarda olması katakulli çevirerek yapılabilecek bir durum değil. Radyolardaki başarı şarkının sevilmesi gerçeğinin en somut örneği.
● Modellikten şarkıcılığa geçtin, başarılı da oldun ama aralarda hep kayboldun. Neden?
Her kayboluşun bir nedeni var. Bazen üretmek için bazen dinlenmek için… Geçen yaz sonu çalışmaya ara vermem gerekli diye düşündüm. Yeni şarkıların hazırlıkları için bütün dikkatimi toplamam gerekliydi. Sekiz ayın sonunda ‘Katakulli’ ile kaldığım yerden devam ediyorum.
● Sürekli göz önünde olmaktan yoruluyor musun?
Sevgiyle yaptığınız iş sizi yormaz. İşim ile özel hayatım arasına koyduğum sınırdan dolayı benim için her şey yolunda. İkisinin de aynı anda sınırları zorladığı zamanlarda yorulmuyorum ama kendimi ister istemez denge kurmaya zorluyorum. Bu mesleği seçmişseniz göz önünde olmaktan yorulmak gibi bir lüksünüz olamaz. Bir görünüp bir kaybolmak benim farkım. Arada özlenmek lazım…
KALBİME YAZMADIĞIM HİÇBİR ŞARKIYI PİYASAYA ÇIKARMAM
● ‘Çeksene Elini’, ‘Çak Bir Selam’, ‘Selam Dengesiz’ şimdi de ‘Katakulli’… Çok başarılı işler. ne düşünüyorsun?
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözünü sevmemden mütevellit işimde titiz olmaya çalışıyorum. Şarkılarımı çok özenerek hazırlıyorum tesadüfi bir şey yok, hepsini seviyorum. Kalbime yazmadığım hiçbir şarkıyı piyasaya çıkarmam.
KAPRİS YAPMAK GÖRGÜSÜZLÜKTÜR
Yaptığın işin mayasında genelde hırs, kapris olur ama sende neredeyse sıfır…
Ailem kendime yetmeyi bilen bir birey olarak yetiştirdi beni. Bence hırs kötü bir duygu. Kapris, bana görgüsüzlük gibi geliyor. Seni izlemeye gelen insanlara kapris yapmak en büyük saygısızlık!
● Hırs ve egondan arınmak için ne yapıyorsun?
İyi düşün ve içindeki negatif konuşan kişiyi hiç dinleme.
HİÇBİR İLİŞKİMDE SAVAŞMADAN KAZANILACAK BİR ZAFER OLMADIM
● Güzellik hiç başına dert oldu mu?
Güzelliğimi hiçbir zaman bir silah olarak kullanmadım. Bu sebeple insanların algısında kolay kazanılacak bir zafer olarak da görünmedim. Hiçbir ilişkimde savaşmadan kazanılacak bir zafer olmadım.
● İkili ilişkilerinde mantığın mı ön plandadır duyguların mı?
İkisi de. Benim için bittiyse bitmiştir. Hem özel hayatımda hem dostluklarımda… ama mantık ve kalp eş zamanlı hareket etmeli.
EMNİYET ŞERİDİNDE YAŞAYANLARIN HAYATIMA GİRMESİ YASAK!
● Bir dönem enteresan seyahatlerin oldu. Sanki kendini arar gibiydin.
Gezmeyi yeni insanlar tanımayı seviyorum. Kendini keşfetmek için seyahate gerek yok, bulunduğun noktada da kendini arayabilirsin. 18 yaşına bastığım gün kim olduğumu biliyordum. 18’den sonra her yaşın güzelliğini keşfe çıktım. Kaybolmadım ki kendimi arayışım olsun. Tek bir Ayşe var içimde, o da ben.
● Kendine koyduğun yasakların, kuralların var mı?
Olmaz mı! İnsanlara önyargıyla bakmak kendime en büyük yasağım. Hayatını emniyet şeridinde yaşayan ve negatif enerjiyle beslenen insanların hayatıma girmesi yasak. Zamana, kişiye ve duruma göre değiştirebildiğim kurallarım var.
● Geçmişe dönüp baktığında “Keşke”lerin mi çok, “İyi ki”lerin mi?
İkisi de yok inan. Ne yaptıysam o an verdiğim kararlar doğrultusundaydı. Bugün verdiğim her karara büyük saygım var. Çok hayal kuran biri değilim. Hayalperest bir yapım hiç olmadı. Ben olaylara, yaşananlara çok gerçekçi bakıyorum. Hissettiğim gibi yaşama cesaretim var ve kimseyi takmıyorum.
KİMSEYİ TAKMAM, HİSSETTİĞİM GİBİ YAŞARIM
● 40 yaşında güzel bir kadın hayattan ne ister, ne bekler?
Sakinlik ve mutluluk ister. Gerçek mutluluk ama!
● Senden sonra çıkan popçular 7/24 gündemde kalmak için çabalarken bu senin pek umurunda değilmiş gibi…
Gündemde olmaya meraklı değilim. Gündem odaklı değil başarı odaklı bir karakterim var.
● Bu durum özgüvenle mi ilgili?
Hissettiğin gibi yaşama cesareti ve kimseyi takmamakla alakalı. Kimseyi takmam. Hissettiğim gibi yaşarım.
● Çocuk yapmayı düşünüyor musun?
Bu işler kısmet işi biliyorsun. Şu ara o kadar yoğunum ki vakit bulabilir miyim bilmiyorum. Önümüzdeki iki yıl gerçekten çok yoğun olacağım. Çok yakın arkadaşım, dostum Tuba Ünsal çok iyi bir anne oldu. İki tane çocuğu var… Tuba’ya soracağım hahaha. Vakti varsa, taşıyıcı anne olmayı da kabul ederse, belki olabilir.
● Yatırım yapabildin mi?
Geleceğin garanti altında mı? Allah’a şükür yatırım yapıyorum ve bu yatırımı yapmama sebep olan bir başarım var. Para çok şey gibi görünse de aslında benim için sadece araç. anlık ihtiyaç karşılamak için anı yaşamayı, anda kalmayı ve bunun için harcamayı daha fazla seviyorum. Geleceğe yatırım olsun diye andan çalmıyorum…
Kaynak: Posta- Suna Akyıldız