Müzikonair Dicle Olcay: Çağa Ayak Uydurulması Gerektiğini Düşünen Taraftayım | Müzikonair
RöportajlarSanatçı RöportajıVitrin

Dicle Olcay: Çağa Ayak Uydurulması Gerektiğini Düşünen Taraftayım

Pop müziğin güçlü ve iddialı isimlerinden Dicle Olcay, kariyeri ve müzik hayatı hakkında MüzikOnair'dan Alper Ergez'e Konuştu.

1. Merhaba MüzikOnair’a hoş geldiniz öncelikle sizleri tanımayanların daha yakından tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Herkese merhaba ben Dicle Olcay. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı mezunuyum. Sahne hayatım 2009 yılında İzmir’de başladı. 2011 yılında O Ses Türkiye yarışmasına katıldım ve Murat Boz, Bengü, Tan Taşçı gibi isimlere vokalistlik yaptım. 2017 yılında ilk teklim olan Zamanında’dan sonra solo kariyerime başladım. 5. Ve son teklim olan ‘İki Kişilik’ ise geçtiğimiz hafta yayınlandı.

2. Müzik hayatınız nasıl başladı? Ne zamandan beri bu sektöre ilginiz var?

Aslında çocukluğumdan beri. Babaannemin kardeşi İzmir Radyosu sanatçısıydı, müziğin içine doğdum diyebilirim. Ailem bu sektörde ilerlememi istemediği için lise döneminde güzel sanatlarla ilgilenemedim ama üniversite dönemimde ailemi bu işin okulunu da okuyacağımı belirterek ikna ettim ve Ege Üniversite’sini kazandım. Yıllar sonra da ilk ödülümü de mezun olduğum okuldan almak inanılmaz bir deneyimdi. İyi ki Ege Üniversitesi mezunu
olmuşum!

3. O Ses Türkiye yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz ve yarışmadan sonra hayatınızda neler değişti?

Ben O Ses Türkiye 1. Sezon yarışmacılarındanım. İzmir elemelerinde bir arkadaşım yürü gidiyoruz diye beni elemelere götürdü. O Ses Türkiye’den sonra hayatım 180 derece değişti diyebilirim. Ben İzmir’de okuyan, orada daha küçük sahnelerde şarkı söyleyen biriyken bir anda kendimi kocaman sahnelerde binlerce kişinin önünde şarkı söylerken buldum. Murat Boz’un o seneki konser takvimi o kadar yoğundu ki hem yurt içinde hem de yurt dışında hem bir sürü yer gördüm hem de en sevdiğim işi yaparak hayatımı kazanmaya başladım.

4. Murat Boz’un vokalistliğini yapmaya nasıl başladınız? Süreç nasıl gelişti Biraz bahsedebilir misiniz?

O Ses Türkiye’den elendikten sonra İzmir’e döndüm. Beni Murat Boz’un ekibi ilk aradığında şehirde konserleri olduğunu ve beni davet edeceklerini düşündüm. Çünkü Murat Boz kendi ekibinde olan kişilerin şehirlerinde konser verdiğinde onları da davet ediyor ve sahneye alıyordu. Ben de bu sebeple arandığımı düşünmüştüm ama onlar benimle çalışmak istediklerini söylediklerinde çok mutlu olmuştum.

5. Peki Murat Boz’la çalışmak nasıldı?

Murat Boz’la çalışmak ikinci bir okul okumak gibiydi. Ondan, disiplininden, sahnesinden çok şey öğrendim. Her zaman her konuda bana karşı çok anlayışlı ve yardımcı oldu.

6. Şimdilerde ‘’iki kişilik’’ isimli çalışmanızla müzikseverlerle buluştunuz. Öncelikle gelen yorumlardan memnun musunuz ve bu şarkınızda kimlerle çalıştınız?

‘İki Kişilik’ birkaç aydır hazır bir şekilde dinleyenlerle buluşmayı bekliyordu diyebilirim. Ağustos ayında Dur Sözünde ile klibini birlikte çektik. Sözü müziği Murat Güneş, aranjesi ise Çağrı Telkıvıran’a ait. Ben aynı insanlarla birlikte çalışmanın sinerjisine çok inanırım bu yüzden klibimizi yine çok sevdiğim canım arkadaşım Ecem Gündoğdu çekti, görüntü yönetmenimiz ise gözüne her zaman en çok güvendiğim Veli Kuzlu’ydu.

7. ‘’İki kişilik’’ isimli şarkınızın bir hikayesi var mı Anlatmak istediğiniz nedir?

İki Kişilik bir Murat Güneş şarkısı. Geçtiğimiz ilkbaharda yine bir şarkı arayışındayken Murat’ı aradım ve ona görüşmediğimiz zamanda neler olduğunu, neler yaşadığımı anlattım ve şarkı aradığımdan bahsettim. Bundan çok kısa bir zaman sonra da şarkı dinlemeye ona gittim. Dinlediğim anda şarkıya vuruldum ve almak istedim. Ben karar verdikten sonra da Murat aslında şarkıyı benim ona anlattıklarımdan yola çıkarak yazdığını ve henüz kimseye dinletmediğini söyledi. Benim fikrimi etkilememek için bunu dinletmeden önce söylememiş. Bu benim için şarkıyı çok daha anlamlı kıldı tabii. O yüzden şarkıyı dinleyenler gerçekten şarkının benim ağzımdan, benim yüreğimden çıktığını bilerek dinleyebilirler.

8. Dijital sektörün yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiye’deki müzik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şu an her şey çok ani oluyor aslında her alanda. Dijitalleşme eskiden çok uzun zaman alan müzik yolculuklarını bir anda sonuca ulaştırabiliyor. Ben açıkçası dijitalin çok faydası olduğunu ve çağa ayak uydurulması gerektiğini düşünen taraftayım. Eskiden sadece bizi konserlere gelenler görüp izleyebilirken şimdi çekilen videolar, paylaşılan
storyler sayesinde birçok farklı eve girebiliyoruz.

9. Son olarak MüzikOnair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Geçtiğimiz aylarda da söylemiştim ama artık durmak yok! J Sırada bekleyen iki şarkımız, bunun yanında da çekimlerine önümüzdeki ay başlayacağımız ve bizi çok heyecanlandıran bir YouTube projemiz var. Umuyorum hepsi dinleyenlerin çok hoşuna gidecek işler olacak bu yüzden takipte kalın!

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu