Ünlü şarkıcı ve söz yazarı Eflatun, sadece MüzikOnair’dan İhsan Tekin’e konuştu.
“Çıkmaz Sokaklar”, “Bir Lokma Sevda”, “Şarap” gibi unutulmaz şarkıları ile tanıdığımız, aynı zamanda çok sayıda eserin altında imzası olan Eflatun ile, oldukça keyifli ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik
Eflatun bu özel röportajda, 2 yıldır albüm hazırlığında olduğunu belirtti. Burcu Güneş ile tanışma hikayesine anlattı. Ziynet Sali ile birlikte bir çalışma yaptığını, parçanın sözü ve düzenlemesinin kendisine ait olduğunu söyledi.
Eflatun’un yaptığı bu açıklamalar sevenleri tarafından merakla beklenmekte.
İşte o keyifli sohbet ve daha fazlası:
“Çocukluktan itibaren insanın özünde hep bir saflık duygusu var..” İnsan, büyüdükçe bu “Saflık” duygusunu da zamanla yitiriyor.. Bu sürece bakış açınız nedir?
Yani, tabii insan çok meleki, çok saf duygularla dünyaya geliyor. Çok saf, çok temiz. Bir bebeğe sorsanız, “Mama ne kadar” “Süt ne kadar?”.. bunları bilmeden saf bir güzellikle dünyaya geliyor tabii ki. Ne zaman bu iş raydan çıkıyor? Birazcık büyüyüp, para kazanmaya başladığında. Bu süreç aynı şekilde devam ediyor. Önemli olan, bu saflığı yitirmemeye çalışmak.
Müziği bir “Yemek” olarak betimleyecek olsaydınız.Hangi yemeği seçerdiniz? Neden?
Ben insan hayatının böyle, sınırlandırılmasını doğru bulan biri değilim. Açık havada piknik alanında yenilen yemek başka bir şeydir.. bir deniz kenarında yenilen yemek başka bir şeydir.. aile arasında yediğiniz yemeğin tadı başkadır.. arkadaşlarınızla yediğiniz yemeğin tadı başkadır. Müzik, bulunduğu alana göre seçilecek bir şeydir. Müzikte kendi içerisinde çok geniş skalası olan bir olgu; bu yüzden insan, kendi ruhuna, kendi kültürüne ve kendi beğenilerine en uygun olan müziği dinlemeli. Müzikte bundan oluşmalı..
“Çıkmaz Sokaklar” “Tiril Tiril” ve “Bir Lokma Sevda” halâ hafızalarda. Sürprizler var mı?
Bu benim işim. Ben daha öncesinde kaportacı ya da Gsm operatörlerinde telefonlara bakan birisi değildim.
Ben kendimi bildim bileli müzisyenim ve üreten biriyim. Ürettiklerini söyleyen, Bazı ürettiklerini sanatçılarla paylaşan, kendi prodüksiyonunu ve aranjmanlarını yapan biriyim. Benim gibi çalışan bir insanın sürprizleri olmaması birazcık zor. Yakın zamanda Ziynet Sali ile bir çalışma yaptık. Ona bir şarkı yazdım, düzenlemesini yaptım, o çıkacak. Popüler kültür içerisinde ki en büyük sürprizlerden bir tanesi o. Kendi albümümü bitirdim.
Albümü, 12 şarkı 6-6 şeklinde 2-2 bölüp ardı sıra çıkaracağım. Son 2 yıldır bu işle uğraşıyorum.
Burcu Güneş ile yollarınız nasıl kesişti?Anlatır mısınız?
Burcu Güneş, bir gün benim Göksu evlerinde ki stüdyoma geldi. Bundan önceki “Home” stüdyoma. Burcu Güneş’in benim stüdyoma gelmesi benim kariyerimde ki güzel anlardan biridir. Şarkılarımı ona çaldığımda beraber çok güzel işler yapacağımızı ikimiz de hissetmiştik. Benim şarkılarımı çok güzel söyleyeceğini biliyordum, onu daha önceden takip eden birisiyim. O beni tanımıyordu.. Tanıştık. Beraber bir şeyler yapmak için yola çıktık. Tanışma hikayemiz budur.
Başarıya giden yolda kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?
İstediğim şarkıyı yapabildiğim düzenleye bildiğim ve kendi stüdyomda dinlediğim her an, dünyanın en başarılı insanıyım. Kendimle bir yarış halindeyim. Benim başarı kriterim budur..
Doğada bulunan her çiçeğin bir anlamı var. Zerafeti anlatan bir çiçek var mı sizce?
Zerafeti anlatmayan bir çiçek var mı ya? Allah’ın yarattıklarından, bir tane çirkin bulamazsın. Doğanın nakaratıdır çiçek. Allah’ın güzelliğe vardırdığı bir nakarattır. Bir çiçek bir Çiçek’ten farklıdır. Hepsi ayrıdır, kar tanesi gibi.
Söz ve Müzik yapma becerisine sahip bir müzisyensiniz. Bu duygu kelimelerle tarif edilebilir mi? Dinlemek isterim.
Bir sanatçı olmak zordur. Duyguların yoğunluğu itibari ile. Herkes 100 kilo ile yaşarken, sen 1000 kilo ile yaşarsın.
Buna da insan zamanla alışıyor tabii.
Eskilerden.. Bir şarkı var mı hafızanızda yer eden?
Çok var tabii. Yani kendi sahne programlarımda da zaman zaman başka eserleri de seslendiriyorum. Türkiye’de benim dinlediğim en iyi albüm Ajda Pekkan’ın “Unutulmayanlar” albümüdür. Türküleri çok güzel aranje edilmiş bir albümdür. Genç arkadaşlara dinlemesini tavsiye ederim.
Doğruluk mu? Cesaret mi? Neden?
Şişe çevirmece değişik bir oyun. “Doğruluk mu?” “Cesaret mi?” Yani aslında, bu ikisi de bir cevabı hak ediyor.
Gerçekten doğruluğu seçtiyseniz, çok büyük bir cesareti de yüklenmişsinizdir. Bugün, tamamiyle “Ben doğru yapacağım” diyen bir insanın çok büyük bir cesarete sahip olması lazım. Çünkü insanlar, sizin doğrularınızla ilgilenmek istemiyor artık. Doğrular zaten cesaret ister.
“Özgünlük” bu kelimenin sizde ki karşılığı nedir?
Bir ressam sanat yapıtının altına imzasını atar. Bir heykel traş.. kim olduğunu görürsün. Ama müzik, radyoda çaldığı anda altında imzası yoktur. Dolayısıyla bizler imzayı, sanat yapıtımızın genlerine atarız. Bu da ancak özgünlükle; kendine ait, kendine has imzayla olabilir. Duyumsal bir sanattır müzik.
Röportaj: MüzikOnair İhsan Tekin