Bu konuda hiç romantik olamayacağım, kimse kusura bakmasın. Kral TV’nin kapanıyor, daha doğrusu antenden çekilip dijital yayına geçiyor olmasına hiç ama hiç üzülmedim. Tıpkı zamanında birtakım müzik dergilerinin kapanmasına üzülmediğim gibi. Çok af edersiniz de kapansa ne kapanmasa ne?
Bu konuda beyanatlar veren müzik firmaları başta olmak üzere, hüzünlü romantiklere de iki çift lafım var.
“Ama müziğimize hizmet etmişti…”
Hayır efendim, etmemişti! Başından beri ticari bir televizyon kanalıydı. Para nereden gelirse oraya dönmüştü. 1994’de yayına başlamıştı. Ben çok ama çok net hatırlıyorum ki Fulden Uras’ın “Ben Ağlarım” şarkısı 1995 yılının bir yerlerinde Kral TV’de saat başı yayınlanıyordu. Şarkıyı hatırlayanınız var mı? Yoktur muhtemelen. Açın, dinleyin bakalım 3 dakika tahammül edebilecek misiniz? Biz ediyorduk hem de her saat başı. Neden? İlk defa bir müzik kanalımız olmuştu ve bir hikmeti vardır sanıyorduk.
Peki neden o klip ve sonraki yıllarda ona benzer onlarca, yüzlerce klip her gün bıktırana kadar yayınlanıyordu? Müziğimize hizmet etmek için mi?
Yapılan listelerin, verilen ödüllerin gerçekliğine ne zaman inandınız? Ben hiç inanmadım. Hem de başından beri.
Peki bunca yıldır Kral TV’de klipler haricinde ne zaman müziğe dair hakkıyla hazırlanmış bir program izlediniz? Üç kere? Belki beş kere. Hepsi o kadar.
Mesela biz neden bir haber kanalında müzik belgeseli yaparken aynı yayın grubuna bağlı müzik kanalında hiç yapamadık? Bizi geçtim, başka birileri neden yapamadı hiç?
Buna karşılık biz aynı Kral TV’de siyasileri izledik. Dünyanın neresinde, hangi müzik kanalında siyasiler konuk olup siyaset konuşur?
Kanalın ilk yıllarında bırakın müzik konusunda bilgili olmayı, Türkçe konuşmayı bile bilmeyen, güzel ya da yakışıklı olmaktan başka vasfı olmayan ne çok “vj”e maruz kaldığımızı ne çabuk unuttunuz?
Cebinizdeki son kuruşa kadar harcayıp zar zor yaptığınız albümün zar zor çektiğiniz klibini hiçbir makul ve mantıklı gerekçe göstermeden yayınlamadıkları zaman ya da yayınlamak için para istedikleri zaman üzülmediniz mi?
Çok yazdım bunu. Bir kanalın bir yayın politikası, birtakım kriterleri olur ve olmalıdır da. Ama bunlar açık ve nettir ve herkesçe bilinir. Adamına göre de değişmez.
Nice şarkıyı “Bu arabesk, yayınlayamayız,” diye geri çeviren Kral TV, yakın zamanda Rubato ile başka şarkıcıları bir araya getirip arabesk şarkılar söyleten ve gece gündüz bu şarkıları yayınlayan Kral TV’nin ta kendisi değil mi?
Müziğimize şöyle hizmet etmiş olabilir ama… Tek tip müziği, tek tip klibi, hep aynı isimleri ve hep aynı şarkıları dayata dayata müzik üreticisini ve dinleyicisini başka mecralara, sözgelimi YouTube’a kaçırmış, alternatif üretimin ve tüketimin yollarını açmış olabilir. Bak, onu kabul ederim.
Kral TV’de çalışmış ve hâlâ çalışan arkadaşlarım, oraya çok emek vermiş insanlar var. Onlar da emir kulu, kimsenin kalbi kırılmasın. Umarım ve dilerim ki bundan sonra devam edeceği dijital platformda Kral TV başka bir mantık ve anlayışla ilerler ve müziğe gerçekten hizmet eder. Aynı tas aynı hamam devam edecekse zaten sonunun ne olacağı şimdiden belli. Tarih tekerrürden ibarettir nitekim.
Yavuz Hakan Tok| Müzik OnAir