Köşe Yazıları

No Name Olmak

yazar-banner-zeki-guner

Merhaba,

Küçük yaşlarda herhangi bir nesnenin mikrofon olmasıyla başlayan hikayeleri çok duymuşsunuzdur. Hafife alınacak bir hayal değildir bu hayal, bakmayın klişeleşmiş olmasına. O hayalin içinde orkestralar, sayısız seyirci ve şahane şarkılar da saklıdır…

Kişi o hayallerin gerçek olması için inanılmaz mücadele verir. Okullarını ona göre seçer, ailesini elleri kanaya kanaya hayaline doğru çeker, kurak ve çorak topraklara umutlar eker, kah kalkar kah düşer bir şekilde paralar biriktirir hatta krediler çeker ,sonunda bütün bu düşleri az ihtimalle albüm büyük ihtimalle bir tekli (single) haline getirir.

Buraya kadar her şey; her hayalde olduğu gibi gayet normaldir. Çünkü her hayal zordur. Lakin şarkı söylemek gibi bir hayaliniz varsa onu somut hale getirdikten sonra işiniz çok daha zordur. İyi bir şirketten yayınlama süreci başlar, hadi diyelim onu da hallettiniz iş gelir tanıtmaya.

Bir sürü radyodan şu cevap gelir, hit olsun çalarız. Bu ironide kaybolur aklınız. Radyolar çalmazken şarkım nasıl hit olur sorusunun cevabı cevaplanamadan bir kenarda dururken, video klibiniz için bazı müzik kanallarında yayını adına maddi bir destek arayışına girersiniz. Bazı müzik kanallarının da çok üst kurullarından gelecek cevap için adaklar adarsınız. Genelde o kuruldan şansınız varsa en azından bize uygun değil cevabı alabilirsiniz, şansınız yoksa o cevap da gelmez. Göz ardı edilemeyecek bir şey daha var tabi o da her gün onca şarkı ulaşıyor radyolara, hangi birini çalayım diyorlar. Müzik kanalları için de aynı durum geçerli. Ama yeni isimlere az da olsa destek olunmalı , hayalleri kırılmadan devam edebilmeleri için. Yarışmalarda çok daha hüzünlü savaşlara girmezler o zaman. Mutlaka denk gelmişsinizdir gözyaşlarına, benim ekranımdan taşıyor dünyanın o en değerli ve her zaman sadece sevinçten akmasını dilediğim sıvısı. Kan revan içinde o insanların hayalleri. Bir iki hafta tanındıktan sonra evlerine dönmek de cabası olmalı. Ne kadar ciddiye alınmaması gerekse de eminim ki alınıyor. Oldu galiba kadar tehlikeli bir cümlenin asla olamayacak şeylere yapıştırılması sonra kanaya kanaya çıkarılması… Hazin şeyler bunlar, çok hazin…

Bir gün çok zengin olursam bu yazıyı bana hatırlatın, bir radyo ve müzik kanalı açacağım, bütün bu reddedilen, veto yiyen şarkıları yayınlayan. Reddedilen şarkıların hepsi inanın reddedilen hayaller. O kadar hüzünlü bir durum ki bu ve bir o kadar acıklı…

Bir cümlem vardır hayaller adına;

‘’Yeryüzünde hiçbir bıçak, kırılmış bir hayal parçası kadar derin kesemez.’’

Sektörde name olan herkes bir zamanlar no name idi. Eminim ki çok sıkı bedeller ödediler. Çok da acı çektiler. Ama görünen bir gerçek var ki artık çok daha zor bu İngilizce terimin özneleri olmak. O kadar size böyle seslenilir ki sonunda sizde buna inanırsınız. Hatta suçlu hissetmeye başlar bir şeylerin sırf bu yüzden olmadığına ikna edersiniz kendinizi.

Yazımı okuyan, bu yol için bir şekilde bilet bulmuş o kocaman yürekli , kocaman hayalli müzik aşıklarına son sözüm; asla vazgeçmeyin. Bir gün bütün olmazlar olur. Hep aynı yere vurdukça taşın delindiği deyimini duymuşsunuzdur. O deyim hala geçerli. Sevgili Samsun Demir’in bana şahane bir öğüdü vardır, ‘’Her şarkı, bir tuğladır’’ . Kendinize bir duvar örmek zaman alacaktır elbet.

Bir gün en şahane kalabalıklara şarkılar söylemenizi yürekten dilerim…

Zeki Güner | MüzikOnair 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu