Ünlü radyo programcısı Michael Kuyucu, müzik yazılarının yer aldığı Yeni Yüzyıl Gazetesi’ndeki köşesini 6 Mayıs Radyo Günü vesilesiyle radyolara ayırdı!..
İşte o yazı!..
89 yaşındaki radyonun fenomenleşen renkleri
RADYO, dün (6 Mayıs) 89’uncu yaşını kutlandı. İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş yıllarının en önemli haber kaynağıydı radyo. Derken bir dönüşüm yaşadı ve söz, yerini müziğe, sihirli kutunun içindeki gizem, kendisini sosyal medya aracılığı ile paylaşılan görselliğe bıraktı. Küçük müzik kutusu yeni yaşını geçtiğimiz hafta yapılan etkinliklerle kutlandı. TRT Antalya’da bir radyo köyü kurdu, Şişli MYO “Altın Sesler ile Türkiye’de Radyoculuk Üzerine” konulu bir panel yaptı.
Son iki ayda radyo kanalları için iki ayrı ödül töreni yapıldı. Kısaca radyo adına pek çok şey yapıldı. Ben bu haftaki yazımı dünyanın en önemli müzik mecrası olan radyoya ayırmak istedim. Radyo adına pek çok ödül verildi. Çoğu ahbap çavuş ilişkileri ile körler sağırlar modunda verilen ödüller oldu. Törenlere halkın zerre inancı kalmadı artık. Özellikle gençler dalga geçiyor. Bu konu son haftalarda çok tartışıldı. Ben de bu son bir hafta gerek öğrencilerime, gerek çevreme gerekse sektördeki dostlara danışıp Türkiye’nin en nitelikli radyo programlarını araştırdım:
1. Kordonda – Efsunlu Yolculuk (TRT FM): Nostalji müziğinin en kaliteli örneklerinin yer aldığı bu programda zaman içinde bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Eski Türk filmlerinden replikleri dinlerken yetmişlerin ne kadar kaliteli yıllar olduğunu anlıyorsunuz.
2. JoyTürk Akustik (Joytürk): Türkiye radyolarında akustik müzik sunan en az otuz tane program var. Bunu bir prodüksiyon olarak sunan tek program Joytürk Akustik. Bir üniversite ile işbirliği yapan program işi hakkı ile yapıyor.
3. Dünya Dönüyor (Açık Radyo): Naim Dilmener’in “Türkçe Pop’un 60 Yılı” sloganı ile gerçekleştirdiği eleştirel müzik programı. “Program başlıyor” derken “kiiikirii kooo haahhhaaa huuuuhhuu” şeklinde akıp giden boş muhabbetle bitiyor. Herkes müzik eleştirmeni, herkes radyocu olmuş. Bizim saf popçularda bir şey sanıp o programlara gidiyor.
4. Doğan Canlı (Radyo Viva): Türkiye’nin en küçük yaşta mikrofona oturan sesi Doğancan’ın hazırlayıp sunduğu program. Özellikle genç kızlar onu çok seviyor.
5. Bir Zamanlar (Radyo D): Türkiye radyolarının en eski nostalji radyo programlarından. 1999 yılından beri yayında. Hakan Eren’in yaptığı program en uzun süren nostalji programı olmayı da başardı.
6. Chat Zone (Power Fm): Yabancı kaynaklı müziğin Türkiye’deki efsaneleri Funky C ve Burçin’in beraber gerçekleştirdiği müzik programı. Türkiye standartlarının üstünde bir prodüksiyon kalitesi var.
7. Hitnoz (Best Fm): Delidolu bir kız, Yasemin Şefik’in hafif kaçık hafif ciddi müzik sohbetleri ile geçen program.
8. Gece ve Müzik (Radyo 3): Kim ne derse desin yeni nesil radyo dinleyicisi fazla diyalog istemiyor. Diyaloğun yer almadığı programlar çok revaçta bu aralar. Bunlardan biri: Gece ve Müzik. Tüm zamanların en kaliteli yabancı slow şarkılarını dinlemek isteyenlere tavsiye.
9. Gönülden Nağmeler (Radyo Alaturka): Unutulan Türk Sanat Müziğini hem klasik yönü ile hem de güncel yönü ile tek başına ayakta tutmayı başaran bir radyonun programı. İstanbul’daki pek çok dolmuşta, takside ona denk gelebilirsiniz.
10. Bedirhan Gökçe (Kral Fm): Radyoda şiirsel konuşmalar yavaş yavaş nostalji oluyor. Bir dönemler her radyoda her gece şiir programları vardı. Bedirhan Gökçe bu ekolun ilk ve tek örneği olarak hâlâ bu türdeki yayınlarına devam ediyor.
Yukarıdaki programlardan da görüldüğü gibi radyo her ne kadar müzik kutusuna dönüşse de hâlâ özel içerikler barındıran farklı hedef kitlelere seslenen programlar var. Radyoyu basit bir müzik kutusu görmek yerine hâlâ bu mecrada emek vererek, kalitesini bozmadan iyi işler yapanlar var. Tüm radyo dostlarının bir kez daha radyo günü kutlu olsun.
HAFTANIN ÖNERİSİ
Müzik endüstrisine “Söndür” adlı single ile merhaba diyen Cenk Taşdemir kendine has tarzı ile dikkatimi çekti. “Söndür” adlı şarkı modern ve Avrupai havası ile standart popun dışında bir çizgiye sahip. Medya ve radyolar o kadar kötü ve avam pop müzikleri yayınlıyor ki bu modern müziği idrak eder mi tereddüttüm var. Cenk Taşdemir’in bu şarkıdaki performansı iyi ama onun canlı söylediği şarkıları da dinlemenizi tavsiye ediyorum, çünkü şarkılara ruhunu katan bir tarzı var bu çocuğun.
MÜZİK BAROMETRESİ
* Kariyerine müzisyen olarak başlayan ve solistliğe terfii ettikten sonra başarılı işlere imza atan Fettah Can, kariyerinin dördüncü solo albümü “Sen En Çok Aşksın”ı DokuzSekiz müzik etiketi ile sevenlerine sundu. Fettah Can’ın albümünde on şarkı yer alıyor.
* Dört yıllık suskunluğunu bozan Niran Ünsal yeni albümünü müzik marketlere sundu. Niran Ünsal 20 yıl önce yayınlanan ilk albümünün çıkış şarkısı “Haktan” ile 2007 yılında Özcan Deniz’e verdiği “Nasip Değilmiş” adlı iki şarkıyı da yeniden yorumladı.
* Ossi Müzik, Melike Demirağ albümlerinden oluşan serinin üçüncü albümü olan “Melike Demirağ ’79 YILINDA” adlı LP’sini CD ortamında yayınladı. Albümde 1979 yılında tıbbi desteğe erişim imkânı olmadığı için, basit hastalıklarda bile gerçekleşen ölümlerin “Alın Yazısı” olarak değerlendirilmesinin modern insanda yarattığı isyan aktarıldı.
Gelişmeleri MüzikOnair’dan takip edebilirsiniz!..
Kaynak : Michael Kuyucu | Yeni Yüzyıl Gazetesi