MüzikMüzik Haber

“Türkülerin; Öğretici, Yol Gösterici Tarafı Var”

Türk Halk Müziği’nin ünlü isimlerinden Soner Soyer, Müzik Onair’e sitemize verdiği özel röportajda samimi açıklamalarda bulundu. Birbirinden önemli konulara değinen Soyer’in röportajı sizlerle…

1- Sizi biraz tanıyalım. İlk olarak müzikle nasıl ve ne zaman tanıştınız?

Merhabalar. 1979 Varto doğumluyum. Müzikle ilk tanışmam aile içinde oldu. Sanırım seksenli yılların ortalarıydı. Babam kocaman bir müzik seti getirmişti İstanbul’dan. Hem büyük olması hem de çalışırken üzerindeki ışıkların yanıp sönmesi çok etkilemişti beni. Daha sonrada büyük abimin eve bağlama getirmesi bendeki ilgiyi daha da günyüzüne çıkarmıştı.

2- Profesyonel olarak müziğe ne zaman başladınız? Bize bu süreçten ve çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?

İlk olarak 1993 yılında Almanya’da bağlama kursuna başlayarak, müziğe olan ilgimi bir tık daha ileriye taşıdım. 1996 yılında protets müzik yapan bir müzik grubunda bağlama çalarak profesyonel müziğe adım attım. Sonraki yıllarda yoluma tek başıma devam ettim ve ilk solo albümüm olan “Avaz”ı 2004 yılında başlayarak 2006 yılında dinleyicilerimle buluşturdum.

2010 yılında yurdun dört bir yanından derlenmiş türkü albümümüz “Beşi Bir Yerde” adlı çalışmayı yayınladık. 2012 yılında ise yılın ilk albümü olarak da kayıtlara geçen “Rayirwan” adlı Zazaca albümümüzü dinleyenlerle buluşturduk.

3.Küçük yaşlardan beri bağlama çalıyorsunuz. Başka çaldığınız enstrümanlarda var mıdır?

Bağlamanın yanı sıra çocukluğumdan beri nefesli sazlara, özellikle kavala çok ilgim vardı. Kaval çalamıyorum ama yan flüt çalıyorum. Biraz da armoni bilgisinden bağımsız olarak gitar yeteneğim var diyebilirim.

4-Türkülere olan bu gönül bağınızın kaynağı nedir?

Doğduğum ve büyüdüğüm coğrafyada türkülerin ve halk müziğinin büyük bir önemi var insanlar için. Bazen bunu kendilerine bir kalkan, bazen sığındıkları bir liman, bazen de nefes aldıkları bir orman gibi görüyorlar. Bana da etkisi bir çeşit motivasyon kaynağı oldu. Kendimi var etmeyi, güçlü olmayı ve tevazu sahibi olmayı öğretti çünkü türkülerin aynı zaman da öğretici, yol gösterici bir tarafı da var.

Aynı zaman da türküler geçmişle geleceği buluşturan, karşı yakayı ötekine bağlayan, halklar ve kimlikler arasındaki en güçlü ve büyük köprümüzdür.

5-Özümüz olan türküler, sizce yeterince değer görüyor mu? Bu konu hakkındaki fikirlerinizi de öğrenebilir miyiz?

Bazı türkülerimiz tarihi öneme sahiptir ve bu türküler dönem dönem yeniden hatırlanır, yeniden dillendirilir ve yeniden yorumlanır.

Bazen tükenmişlik sendromu yaşayan kesimlerin, kişilerin ve çevrelerin türkülere sarıldığını, türküler üzerinden kendini yeniden ifade etme çabası içine girmelerini; ne yazık ki çoğu zaman ticari kaygılar ve türküleri sömürmeye yönelik çabalar gibi görüyorum.

Oysaki türküler duygularımıza, ruhumuza, canımıza ve tenimize dokunmalı, onları incitmeden, bükmeden, kırmadan ve en önemlisi de bozmadan başımızın üstünde taşımalıyız.

6-En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeler nedir?

En büyük hayalim; bir senfoni orkestrası eşliğinde türküler söylemektir.

7-Müziğin dışında neler yaparsınız? Günlük hayatınızda vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında müziğin dışında pek  geçirdiğim bir zamanım yok. Şu an Berlin’de yaşıyorum. Hafta içi ve hafta sonu burada bağlama dersleri veriyorum, gün içinde Almanca dil okuluna gidiyorum. Zaman buldukça parkları dolaşıyorum ve spor yapıyorum.

8-Hobileriniz nedir? Sizi tanımlayan özelliklerinizden bahseder misiniz?

Kitap okumayı severim, film seyrederim. Tartışma programları ve ana haber bültenlerini çok izlerim.  Spor yapmayı severim. Fotoğraf çekmeyi severim.

9-Bir gün ünlü bir isimle düet yapacak olsanız bu kişinin kim olmasını isterdiniz?

Bir gün ünlü biriyle düet yapacak olursam; bu ünlü olduğundan çok, sevdiğim ve dinlediğim bir sanatçı olsun isterim. Zülfü Livaneli, Şiwan Perver ve Haluk Levent.

10-Son olarak müzikseverlere bir mesajınız var mı?

Sizlerin aracılığıyla beni dinleyen ve takip eden bütün müzikseverlere selamlarımı gönderiyorum. Yakında gerçekleştireceğimiz çalışmalarımızla yeniden ‘merhaba’ diyeceğiz. Bizi dinlemeye ve takipte kalmaya devam etsinler.

Röportaj: Sevtap GÜL – Müzik Onair

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu