ÖzelRadyoUlusal

Doç. Dr. Michael Kuyucu; “URYAD Kapatılmalı”

Radyo reytinglerine gösterilen eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor…

Medya FM yönetim kurulu başkanı Turan Canik geçtiğimiz günlerde radyo reytinglerine dair tepki göstermiş, Canik’e Radyo 34 programcısı Akif Özcan’dan da destek gelmişti. İlgili haberi okumak için tıklayınız.

Turan Canik ve Akif Özcan’dan sonra radyo reytinglerine bir eleştiri de CRI TÜRK Genel Müdürü Doç. Dr. Michael Kuyucu’dan geldi. Kuyucu MüzikOanir’a yaptığı açıklamada “Bu sistemde ciddi sıkıntılar var” dedi.

İşte CRI TÜRK Genel Müdürü Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun açıklaması;

Radyoda reyting sistemi maalesef iyi gitmiyor. Bu sadece benim değil yerli yabancı sektörde olan olmayan herkesin görüşü. Yüzlerce öğrencim var onlara ölçümlemenin nasıl yapıldığını söylüyorum, hemen itiraza başlıyorlar. Sonuçları gösteriyorum gülüyorlar. Sektör çalışanları öyle, kendi grubum olmak üzere tüm yabancı yatırımcılar Türkiye’deki ölçüm sistemini demode buluyor. Bu sistemde ciddi sıkıntılar var. Bin tane radyonun olduğu bir mecrada 50 radyo zar zor ölçülüyor. RİAK ve URYAD adlı kurumlar var, bu kurumlar faaliyetleri Dünyanın en başarılı araştırma şirketlerinden biri olan Nielsen’i de olumsuz etkiliyor. İPSOS KMG döneminde reytingler daha güvenilirdi. Bugün nedense o güven tamamen yok oldu. Reklam verenin kendisi bile inanmıyor o sisteme ve reklamları kafalarına göre veriyorlar. İlk onda olan bir kaç tane grubun radyoları reytinglerde yüksek sırada geliyor. Her ay sıralama aynı. Bu çok tartışılıyor. Reyting sistemine üye olmak çok pahalı. Yabancı sermayeli bir grubun genel müdürüyüm,yurt dışındaki diğer radyo araştırmalarına bakıyorum fiyatları olsun güvenilirliği olsun hepsinde çok daha müspet veriler var. Birde URYAD adlı bir kurum var. Bu Avrupa’da emsali olmayan bir model. Normal şartlarda reyting sistemini radyo patronlarının oluşturduğu bir grup yönetemez. Bu imkan dışı, kabul edilebilir değil. Üç dört tane oligopolun temsilcisi sisteme patronluk yapıyor. Bu bile reyting sisteminin tartışılması için yeterli. Düşünsenize çocuğunuz sınava girecek ama sınav kağıtlarını okuyacak olan hoca veya sınavda gözetmenlik yapacak olan hoca sınıfta olan diğer çocukların annesi – babası. Bu nasıl bir tarafsızlık?

Türkiyedeki radyoya ayrılan reklam pastası sürekli düşüyor bu sistem kesinlikle buna engel olamaz. Zaten sonuçlardan da belli değil mi? Bu sistemi destekleyenler radyo piyasasının büyüdüğünü söylüyor ama gerçeği onlar da biliyor. Bazı monşerler yemekler tertipliyor, ama dediğim gibi sadece bir tertip bu. Radyonun reklam harcamalarından aldığı pay artmıyor. Bu üç beş monşerin yapacağı etkinliklerle düzelmez, bilimsel çalışma ister, tarafsızlık ister, yürek ister ve her şeyden önemlisi ekip ruhu ile el ele vermek gerek. Ama şu an radyo piyasasında bir cunta var. Bir şahsiyetin oluşturduğu ve görevlendirdiği bir grup insan kendi aralarında takılıyorlar. Onlar zaten mutlu , diğerleri aç mı susuz m umurlarında mı? Fransa’daki gibi monşerler pasta yerken radyo emekçisi aç.

Yerel ve bölgesel radyolara burdan samimi bir şekilde sesleniyorum. Reyting sisteminden çekilin, size hiç bir hayrı olmaz. Üç kuruş reklam alacaksınız diye – ki o da gelmeyecek – otuz lira harcamayın. İstanbul oligarşisi size bu piyasayı yedirmez. Yerel ve bölgesel radyolara yönelik farklı sistemlerin uygulanması lazım, ama bu şu an ki sistemle olmaz. Tekrar söylüyorum ulusal radyoların patronlarının görevlendirdiği insanlarla olmaz bu. Bu kişisel bir yorum değil, bende olsam olmaz onlarda olsa olmaz. Çünkü onların görevi kendi ulusal radyoların karlılığını maximize etmek. Böyle bi savaşta kim takar yerel ve bölgesel radyoları?

Çözüm çok net:

1. URYAD Kapatılmalı: Dünyada eşi benzeri olmayan bir topluluk olan Uryad’ın hemen kapanması lazım. Bu işi RTÜK eline almalı , reyting ihalesini reyting ölçümünü farklı yöntemlerle bir kamu sorumluluğu ile RTÜK tarafından yapılmalı. Hiç bir radyo patronu veya çalışanı bu sistemin içinde olmamalı.

2. SİYONİSTLER Radyodan El Çektirilmeli: Radyo piyasasının bir diğer önemli ve gizli sıkıntısı mecradaki yüksek siyonist sermaye penetrasyonu. Bunları devlette biliyor. Bu sermaye grupları kendi içlerinde bir küçük mafya yarattı ve sektörle istedikleri gibi oynuyor. Aralarına aldıkları bir kaç beyaz Türk’ü de kullanarak mecrayı kontrol ediyorlar. Ben cumhurbaşkanımızın “milli ve yerli sermaye” stratejisi ile buna da el atacağına inanıyorum. Çünkü bu küçük mafya radyo mecrası aracılığı ile gençlerin kültür zehirlenmesi yaşamasına neden oluyor. Sadece kültürel anlamda değil, siyasi anlamda da insanların belirli bir kutba yönlenmesine yönelik gizli faaliyetlerde bulunuyorlar.

Birincisi dahili yollarla ikincisi ise harici yollarla radyo mecrasını ve dinleyicisini etkiliyor.

Bu iki sorun halledildikten sonra kamu yeni bir sistem yaratmalı , en küçük radyodan en büyük radyoya kadar herkesin bu sistemi kontrol etme, denetleme ve eleştirme hakkı olmalı ve herkes sabırla beklemeli.

Şunu da eklemek isterim, radyo mecrasının reklam harcamalarından aldığı pay şu sıralar % 2,3 civarı, bu en iyimser haliyle % 3 olur. Oysa dünya ortalaması minimum 4 ile 5 arasında. Türkiye’de yüzde 3 bile çok zor. Bu iş böyle gider, zenginler zengin olmaya devam eder, yoksullar da öyle kalır.

Doç.Dr. Michael Kuyucu/CRI TÜRK Genel Müdürü

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu