TV 8 ekranlarında yayınlanan “O Ses Türkiye” programı ile ünlenen Resul Aydemir, Müzikonair’dan Mehmet Çelik’e konuştu. “Misal” sahne adıyla rap dünyasının gözde isimlerinden Resul Aydemir, 2017 yılında katıldığı “O Ses Türkiye” yarışmasında 2. olmuştu. Bu yarışmadan sonra hayatının değiştiğini söyleyen rapçi, hakkında merak edilenleri anlattı.
Aslında lokal bir kitle gibi başlayan serüvenin şimdi milyonlara ulaştı. Bu başarını nasıl sağladın?
Sağladım değilde nasip oldu diyelim. Tabii vesile olan en büyük şey “O Ses Türkiye”, Acun abinin beni oraya davet etmesi ve yarışmayı 2. olarak tamamlamamdı. Ben ilk gün neyi hedeflediysem kitle, izlenme vs. rakamlar büyüse de hedefimi değiştirmedim. Bence başarının en büyük sebebi bu.
Acun Ilıcalı’nın bir sözü var, “Bana göre en iyi söz yazarı”. Katıldığın yarışmada diyor senin için. Bu sana ne hissettirdi?
Sağ olsun. Özel davet edip tüm jüriler dönünce seyirci “Bir daha… Bir daha!” diye tezahürat yapınca Acun abi de mutlu oldu ve bize gerçekten çok güzel yorumlar yaptı. Tabii Bu da bizi çok mutlu ve motive etti.
Müziğin ile dini inancın ve görüşlerin iç içe. Bu bir risk mi yoksa avantaj mı?
Ben bu yaşam tarzını bana risk oluşturur yada avantaj sağlar diye yaşamıyorum ama sorudaki gibi insanlara göre bakarsak ikisini de düşünenler var. Ben buyum ve şeffaf şekilde insanlara kendimi sunuyorum. Bence konuştuklarını ve yaşantısını avantaj ve dezavantaj diye ayırıp inanmadığı gibi yaşayıp rol yapan düşünmediği gibi konuşup “Show” yapanlardan uzak durmak lazım.
Sanatçı dediğinde gözünde canlanan kimlik nedir?
Sanatçı bana göre, ona verilen yetenekle ve ilhamla ona bunları vereni bırakın insanlara hatırlatmayı ona savaş açarsa dünyanın en vefasız ve akılsız insanıdır. Tam tersini yapan en vefalı ve akıllı sanatçıdır.
Hiphop piyasasına biraz mesafelisin. Bu durum bir strateji mi yoksa spontane mi?
Genel olarak bizi sevmezler. Eskiden “Sago gibi ilahi söylüyor, bu rap değil.” derlerdi şimdi başka bir şey diyorlar. Biz de “Biz kimseye kin tutmayız. Kamu alem birdir bize.” diyoruz. Aslında eskisine göre görüştüğümüz takipleştiğimiz bayağı arkadaş var. Hatta yakında “Dr. Fuchs” ile düet gelecek.
Yaptığın müziği ne olarak tarif edersin?
Ben müziğimi basit bir tabela olarak tanımlıyorum. Koca koca yollarda milyonluk arabalarla da seyahat etseniz küçük bir tabela olmazsa yolunuzu şaşarsınız. Güncellersek artık navigasyon diyebilirim.
Aynı zamanda başka bir mesleğinde var. Gassalsın, hiç seni çok etkileyen bir durum oldu mu?
İnsanlar ölüme gerçek manada inanmıyorlar fakat şüphesiz herkesi bulan ölüm en yakınlarını bulduğunda şok olup kalıyorlar. Buna binlerce defa şahit oldum ve çok üzüldüm. O yüzden ölümü ve onun bir son değil yeni bir başlangıç olduğuna sıkça değiniyorum parçalarımda. Ölümü hatırlatıyorum ki kendimce çözüme katkı sunayım. Yoksa sadece sorunları konuşanlardan bir farkım kalmaz.
Son olarak Müzikonair takipçilerine ne söylemek istersin?
Müziği sizi düşündürdüğü mutlu yada motive ettiği veya hüzünlendirdiği için dinleyin. Başka bir şey katınca inanın hiçbir şeyden lezzet alamazsınız. Ben üretmeye anlatmaya sevmeye devam edeceğim. Seveceğim çünkü Fuzuli’nin dediği gibi “Sevdiğinden emin olursun ama sevildiğinden asla emin olamazsın.” Biz sevilmeyi beklemeden sevenleriz. Bilmeyen ne bilsin. Bizi Bilenlere selam olsun.
