Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ, köşesinde “Bir Müzisyenin Feryadı” başlıklı yazısında bakın neler yazdı…
Bugüne kadar aldığım en ilginç şikayet mektubuydu. Paylaşayım istedim:
“Sayın Aytuğ, şikayetçiyim. Sizden değil tabii… Dizi/film/reklam müziği piyasasını tek elden götürdükleri için. Sanki piyasa mafyaya bağlamış! Şikayetçiyim…
Yılmak değil niyetim ama nedir bu durum Allah’ınız aşkına? Konservatuvar Piyano Bölümü’nden birincilikle mezun olalı tam 10 sene olmuş. Harika müzikler yaptığımı iddia etmiyorum ama iyi müzikler yaptığımı söylüyorum.
Bestecilik ödüllerim var, kısa film müziği ödülüm var (Altın Portakal); var da var… Ama artık bahsetmek bile istemiyorum.
Evet, para kazanıyorum, ailemi geçindiriyorum, şükür! Yapabildiğim tek şey eğitimcilik. Evet, iyi bir veli çevrem var, saatlerim neredeyse dolu. AMA VE FAKAT! Ben müzik yapmak istiyorum.
Bunun için ne mi yaptım? Ödüllü müziklerimi, yaptığım bestelerimi aldım sırtıma, boş zaman bulduğum tüm anlarda yapımcı kapısı çaldım. Kapıdan bile almadılar.
RANDEVU VERMİYORLAR
Bildiğim, bildiğiniz ne kadar yapım şirketi varsa randevu almaya çalışıyorum, vermiyorlar. Kaç tane dizi var?
Kaç tane müzisyen var? Kim yapıyor bu dizi müziklerini? Tekele bağlamışlar…
Niye bana randevu vermiyorlar? İşimi beğenmezlerse anlarım. Ama imkan bile sağlayamıyorum ki! Şikayetçiyim vallahi.
Sizden değil tabii ki… Bu kendini bir halt sanan herkesten, yönetmeninden, yapımcısından, ondan, bundan… Ajitasyon asla! Bir dizi/film müziğinden kazandığım parayı kazanıyorum ben zaten. Derdim para pul değil. Ama işimi yapamıyorum ben yahu! Ben işimi yapamıyorum ve mutsuzum. Kötü yaptığımdan mı? Hayır!
Fırsat bile yaratılmıyor. Hayalim benim bu ya, mesleğim! Ne diyelim. Allah gecinden versin, sıra bana gelene kadar ben de giderim herhalde… Vallahi de şikayet ediyorum. Ses yarışması, şu, bu yarışması filan yapıyorlar ya TV’lerde, bir de beste yarışması filan yapsınlar.
Hoş, bu sefer onlar da reytinglerden şikayet ederler. Durum bu. Sevgi ve saygılarımla, Okan Canseven.
NOT: Bu arada ben Duygu :)
Okan’ın eşiyim ve onun adına yazıyorum. Ona kalsa hayatta yazmaz, müzisyen duygusallığı; üzülür ama yazmaz. Birebir şahidim her yaşadığına; yapımcılardan randevu almak için 50 kez aradığına… Ben akademisyenim, ben hayatımda hiç böyle zor bir sektör görmedim. Sizinle paylaşmak istedik. Sevgiler…”
Gelişmeleri MüzikOnair’dan takip edebilirsiniz!..